Eileen bir buluşma için buraya gelmişti. Okul zamanından bu yana Çatlak Kazan'a uğramadığını fark etti. Gecenin ayazı yüzünü dondurmuş gibiydi. Ela gözleri ile etrafı tarıyordu, kumral saçları rüzgarın etkisi ile dağılıyordu. Sadece rüzgarın sesini duyuyordu.
Kapıyı yavaşça aralayıp, en köşe de bulunan masaya ilerledi. İçerdekilerin çoğunun onu izlediğinin farkındaydı. Uzun saçları ve gülüseyişi herkesi etkilerdi. Masadan ilerde duran garson'a seslenerek;
" Bana bir ateş viskisi getir ." dedi. Eileen hiç bir zaman kibar olmayı öğrenememişti. Bazı durumlarda çalışsa da pek başarılı değildi. Kibar olmaktansa emir verici sözleri kullanmayı severdi. Ateş viskisi hafifçe önüne koyulmuştu. Eileen vakit kaybetmeden bardağa elini götürdü ve bir yudum aldı. Gelen ateş viskisi boğazını çok kötü yakmıştı. Ama artık bunun doğal bir hal olarak nitelendiryordu. Ateş viskisi onun günlük içkisi haline gelmişti.
Arzu eden gelsin bali..